Evli ve iki çocuk sahibi olan Turgut Özben, mühendistir ve rahat bir yaşamı vardır.
Selim’in intiharından sonra, bir dönüşüm sürecine girerek kendi benliğini sorgulamaya başlar ve “Özben” soyadını alar. 1933 doğumlu ve çocukluğu İkinci Dünya Savaşı’nda işlemiş biridir. Aydınlanmaya üniversite senelerinde başlayan Turgun Özben'in en çok numune aldığı şahıs Selim’dir. Onun gibi çok okumaya özenmiş, okunmadığı çoğu kitap almıştır. Ancak iş yaşamına atılıp evlenince ilk hedefi para kazanıp rahat bir yaşam sürmek olmuştur. Ancak Selim’in intiharı onu sarsan eder ve dostunın yaşamını araştırarak bir nevi benliğini bulmaya çalışacaktır. İntiharı bir gazete haberinden öğrendiğinde çok sarsılır. Öncelik ile Metin ve Esat’la konuşur. Metin, Zeliha isimli bir kızdan söz eder. Eski sevgilisidir. Selim’in bu kızı Metin’e yakıştırmadığını söyler. Birlikte bir tiyatro gurubunda rol aldıklarını anlatır. Metin kızı bırakınca Selim’in ona aşık bulunduğunu söyler. Ancak kız sonucunda başkasıyla evlenmiştir. Esat ise Selim’in okuma tutkusundan ve Oscar Wilde’a olan hayranlığından bahseder. Sonra döneme Süleyman Kargı girer. Süleyman Turgut’a Selim’in şarkı diye yazdığı 600 mısralık bir şiir sunar. Bu şiirden Selim’in düşünen ve sorgulayan ama mutsuz bir insan bulunduğu anlaşılmaktadır.
Turgut’la tanışmak isteyen, kendini Selim’in dostu bulunduğunu ifade eden Günseli isimli bir kadın gelir. Günseli Selim’le nasıl tanıştıklarını, aralarındaki teması anlatır. Anlattıklarıyla Selim’in tutunamayan karakteri daha çok meydana çıkmaktadır. Bunları duydukça Turgut, ben o vakitler neredeydim niçin Selim’i anlamadım diye hayıflanmaya başlar. Turgut sonra Selim’in günlüğünü bulur. Günlüğü okudukça Selim’i intihara sürükleyen sebepler bir bir meydana çıkmaya başlar. Selim’in son dönemlerinde “Türk Tutunamayanları Ansiklopedisi” hazırladığı anlaşılır. Hüsnü Ergeç, Ahmet Çekingen, Nazmiye Erdoğdu yazdığı birtakım ‘tutunamayan’ karakterlerdir. Turgut bu ansiklopediyle sonuca ulaşır. Selim, toplum doğrulusunda kabul edilmeyen, değişik bir şahısliktir. Selim’in de söylemiyle bir tutunamayandır. Böylece Turgut kendisinin de bir tutunamayan bulunduğuna karar sunar. Sonunda da trende tanıştığı birine yazdıklarını sunar ve ortadan kaybolur.
Tutunamayanlar Romanında Turgut’un kendi iç benliğini anlattığı Olric diye bir karakteri vardır. Toplumdan uzaklaşıp kendi iç sesini dinlemeye başladığında hep Olric’e başvurmaktadır. Olric, Turgut'a sıksık ‘efendimiz’ diye hitap eder. Romanın sonucunda ise Turgut yalnızca Olric’le yaşamaya karar sunar ve yaşamdan çıkıp gider.
Tutunamayanlar Romanı 1970 senesinde TRT Sanat Ödülünü kazanmıştır.
Paylaş
Oğuz ATAY Tutunamayanlar Romanının Özeti
4/
5
Oleh
bilgilendirici
